Fındık Hakkında Herşey

19 Kasım 2014 Çarşamba

Fındık Kavurma İşlemi

Kavurma yapacak firmalar;

Fındığı tarladan itibaren izlemeli ve sert kabuklarından ayrılması sırasında iç meyvesinin zedelenerek hasar görüp aromasını kaybetmesini önleyici tedbirler almalı ve uzun süre dayanıklı kalması için metotlar geliştirmelidir. Fındığın sert kabuklarını dondurarak sertleştirmeli ve böylece iç fındığa zarar vermeden kırılmasını sağlamalıdır. Sağlam fındık ve özelliğini kaybetmiş fındık tanımlarını birbirinden ayrılmalı, hangi fındıkların hangi aroma maddelerine sahip olduğu da araştırılmalıdır. Bu aromaların sahip olduğu fındıkların seçilmesi ile aromaları kaybetmeden ürünü içerisinde kullanmak için kavurma metotları geliştirilmelidir. Farklı tipteki fındıklarda standardizasyon yapılıp hangi fındıkların hangi reçetelere uygun olabileceği belirlenmelidir. 

Fındık kavurma işlemi neden ve nasıl yapılıyor? 

Çikolata ve türevi ürünlerde, kavrulmuş ve çeşitli formlarda işlenmiş fındıklar kullanılmaktadır (fındık füresi, kıyılmış, yarımlanmış, bütün kavrulmuş ve beyazlatılmış fındık vb). Fındık bitkisinden toplanan fındık meyveleri ortalama %6 nem içerir. Kavrulma işleminde fındığın aroması zenginleşir. Zira kavrulma sırasında fındığın içerdiği su uçurulmuş olur. Aroma, yağ fazında yoğunlaşır. En Uygun Fındık Kavurma İşlemi Nasıl Yapılıyor? Bunun faydaları nelerdir? Fındık kavurma sırasında uygulanan özel yöntemler vardır. Her firma kendine özel bir yöntemi uygular ve kendi lezzet ve aromasını tutturmaya gayret eder. Bu yöntemler sayesinde kavrulma sırasında fındığın yapısının bozulması engellenir ve aroması hapsedilerek korunur.

Fındığın Besin Değerleri

FINDIĞIN BESİN DEĞERLERİ :

100 gr iç fındığın, orta üst aktiviteli bir işçinin (3500 kalori) gereksinimlerini karşılama durumu şöyledir:

Fındığın İçi-Dışı! Fındığın Anatomisi Bir Fındığın Birleşimi 
Yağ Karbonhidrat Protein Su Fosfor, Potasyum, Kalsiyum, Magnezyum, Mangan, Çinko, Demir, Sodyum Fındıktaki Vitaminler (mg/100gr):0.33 B1 Vitamini, 0.12 B2 vitamini,1.75 Niacin, 0.24 B6 Vitamini, 31.4 E Vitamini. Fındıktaki Mineraller (mg/100gr):5.8 Demir, 160.0 Kalsiyum, 2.2 Çinko, 655.3 Potasyum, 2.1 Sodyum, 161.2 Magnezyum, 1.3 Bakır, 5.1 Mangenez. Dünya Kuru Meyve Tüketim Oranları İç Fındığın Kullanım Alanları: % 80 çikolata sanayiinde (kıyılmış, dilinmiş, öğütülmüş olarak) bisküvi, şekerleme, tatlı, pasta, dondurma yapımında kullanılır. İç piyasa ve ihracatta değerlendirilemeyen fındıklar, yağlık olarak kullanılmaktadır. Çerez olarak ta tüketilir.

Hasatta Dikkat Edilmesi Gerekenler

Fındık Hasat işlemlerinde aşağıdaki hususlara uyulması gerekmektedir; 

1- Hasat mevsiminden en az 5-10 gün önce fındık bahçelerindeki yabancı otlar temizlenmelidir. 

2- Bahçede bulunan ve farklı zamanlarda hasat olgunluğuna gelen farklı çeşitler hasat olgunluğuna göre ayrı ayrı hasat edilmelidir. 

3- Hasat, yerden ve fındıklar tam olgunlaştıktan sonra yapılmalıdır. 

4- Hasat olgunluğuna gelip kendiliğinden yere dökülen fındıklar yerde bekletilmeden toplanmalıdır. 

5- Hasat edilen fındıklar jüt çuvallar içerisinde, aynı gün harmana getirilmeli, kesinlikle naylon çuvallar içinde ve sıkışık bir vaziyette bahçede bekletilmemelidir. Çünkü bunun sonucunda küflenme ve çürüme başlar. 

6- Harmana getirilen zuruflu fındıklar büyük yığınlar ve kalın tabaka oluşturacak şekilde yığılıp bekletilmemelidir. 

7- Zuruflu fındıklar toprakla temas ettirilmemeli ve yağmurdan korunmalıdır. Üzerine örtülen naylon örtü çardak şeklinde olmalıdır. 

8- Zuruflu fındıklar; beton harmanlarda 15-20 cm kalınlığında serilerek güneşte 1-2 gün soldurulduktan sonra patoza verilmelidir. 

9- Fındığı verdiğimiz patoz fındıkları zurufundan tam olarak ayırırken fındık kabuğuna zarar vermemelidir. 

10- Zurufundan ayrılmış dane fındıkları; hafif meyilli ve temiz beton harmanda kurutulmalıdır. Eğer harman beton değilse fındığın toprakla temasını önlemek için jüt tente veya bez kullanılmalıdır. 

11- Beton veya jüt tente üzerine sererek kurumaya bıraktığımız fındıkları yağmurdan korumak için üzerine örteceğimiz naylon örtü direkt fındığın üzerine değil, en az 30-40 cm yükseklikte çardak yaparak örtülmelidir. 

12- Tam olarak kuruyan (en fazla %12 nem) kabuklu dane fındıkların içindeki patozun kırdığı iç fındıklarla yabancı maddeler seçilmelidir.Çünkü bu maddelerin dayanıklılık süresi az olduğu için küflenerek aflatoksin oluşturabilmektedir. 

13- Kuruyan fındıklar iyice soğuduktan sonra, sabah erken veya akşam geç saatte jüt çuvallara koyulmalıdır. Naylon çuvallarda fındıklar kızışma yapmakta, bunun sonucu da küflenme oluşacağından jüt çuval kullanılmalıdır. 

14- Kuruyan kabuklu fındıklar hemen pazara götürülmeyecekse, temiz, rutubetsiz ve havalandırma özelliğine sahip bir depoda muhafaza edilmelidir.

Fındık ve Aflatoksin

FINDIK VE AFLATOKSİN 

Günlük yaşantımızda sık görülen ve hemen her çeşit gıda maddesinde üreyebilen küfler, son yıllarda üzerinde önemle durulan bir araştırma konusu olmuştur. Küfler, uygun koşullarda ham ve işlenmiş materyalde çoğalarak bir yandan ürünün kalite ve kantitesini değiştirip bozulmasına neden olmakta diğer yandan da insan sağlığı için az veya çok zararlı toksik maddeler oluşturmaktadırlar.Funguslar (küfler) geniş bir grup olup bunları halkımız; mayalar, pas hastalığına neden olan organizmalar, bitkilerde çürümelere neden olan ve insan-hayvanlarda hastalık yapan etmenler olarak bilirler. Ancak insanlarca gıda olarak tüketilen, yemeklik mantarların da aynı gruptan olduğu pek bilinmez. Bu organizmalar bitki, hayvan ve insanlarda birçok hastalığa neden olduğu gibi her yıl tarımsal ürünlerin büyük bir çoğunluğunu da kayba uğratmaktadırlar. 

MİKOTOKSİNLER 

Küfler, üzerinde geliştikleri ürünlerde belirli koşullarda toksinler oluşturur ve bunların canlı organizmaya etkileri çok farklılık gösterir. İnsan, bitki ve sıcak kanlı hayvanlar için toksin olanlar mikotoksinler olarak adlandırılmaktadır. Mikotoksinler funguslar (küfler) tarafından üretilen sekonder metabolitlerdir. Bunlar bitki, insan ve hayvanlarda doğal olmayan ve zararlı biyolojik değişmelere neden olmaktadırlar.

Doğal koşullarda insanlar ve hayvanlarda kitle halinde zehirlenmeler yapan en önemli mikotoksinler ise Aspergillus, Penicillium ve Fusarium cinsi küfler tarafından oluşturulmaktadır. Kimyasal yapısı belirlenen ilk mikotoksin Aspergillus flavus ve Aspergillus parasitucus türleri tarafından oluşturulan “aflatoksin” dir. Mikotoksinler üzerindeki çalışmalar, 1960’da aflatoksinin bulunmasından sonra yoğunluk kazanmış ve bütün dünyada inceleme konusu olmuştur. Yapılan çalışmalar aflatoksinin B1, B2, G1, G2 olmak üzere dört temel bileşiği olduğunu göstermiştir. 

Ultraviole ışık altında bunlardan ikisi mavi, ikisi de yeşildir. Bu fluorans renklere göre ortaya çıkan toksinlerden mavi olanlarına Blue’nun baş harfi olarak B1 ve B2 , Green’in baş harfi olarak da G1 ve G2 adı verilmiştir. Bugün 18 türevi olduğu bilinen aflatoksinin en toksik özellikteki olanı B1 ‘dir.

FINDIĞA KÜF BULAŞIM NOKTALARI VE KÜF OLUŞUMUNA ETKİ EDEN UNSURLAR

Fındıkta küf bulaşması yaygın olup, gelişmeleri insan ve hayvan sağlığı için önemli bir risk oluşturmaktadır. Küf gelişimi bahçede başlamakta, hasat ve yetersiz veya uygun olmayan kurutma koşulları nedeniyle gelişebilmekte , depolama ve taşıma sırasında da bulaşma miktarı büyüyebilmektedir. 

Fındıkta Aspergillus flavus ve Aspergillus paraticus adlı küfler insanlar için toksin olan “aflatoksin” adlı mikotoksini oluşturmaktadırlar. Aflatoksin oluşumu, ortam bağıl nemi ile dolayısıyla ürünün su aktivitesi ile ilgilidir.Güneşte kurutma sırasında, su aktivitesinin yüksek olduğu ilk 6-10 günde aflatoksin oluşabilmektedir. Naturel iç fındıklar aflatoksin açısından riskli iken , kavrulmuş fındıklar daha dayanıklıdır. Naturel fındıkta 0,38 , kavrulmuş fındıklarda ise 0,24 su aktivitesi aflatoksin oluşumunu önlemektedir. Ayrıca yağışın fazla olduğu durumlarda küflerin toplam sayısı artmaktadır. Bu nedenle özellikle yağışlı havalarda yere düşmüş gerek zuruflu gerekse zurufsuz fındıkların yerde fazla kalması önlenmelidir. 

KÜFLERİN FINDIKTA YAPTIĞI BOZULMA BELİRTİLERİ: 

Küfler fındıkta protein, yağ ve karbonhidratları enzimatik faaliyetlerle parçalayarak gıdanın dokusunu değiştirmekte, yağ içeriğinin azalmasına,serbest yağ asiti miktarının artmasına, proteinlerin parçalanmasına, amino asit bileşiminde değişime, besin değerinin düşmesine, renk değişimine, kötü koku oluşmasına, tat değişimlerine, ağırlık kaybına ve toksin oluşmasına yol açmaktadırlar. Küfler sağlam gıdanın içine de girebildiklerinden bakterilerden daha fazla zarar vermektedirler. Yüksek nem ve yüksek bağıl nemde depolanan fındıklarda mikrobiyal kaynaklı invertaz enzimi, sukrozu parçalayarak glukoz ve fruktoz oluşturmaktadır. Taze fındıkta 0.05 g/100g olan glukoz ve fruktoz miktarlarının 0.1g/100g’ı aşması fındıkların eski yada kötü depolanmış olduğunu göstermektedir. Sukroz miktarının 4g/100g’dan 2g/100g’a düşmesi fındıkların bozulduğunu göstermektedir.
 

FINDIKTA AFLATOKSİN SINIR LİMİTİ VE DENETİM MEKANİZMASI: 

Tüketici ülkeler ve dünya piyasaları kanserojen olan aflatoxin açısından riskli ürünlerde aflatoxin limitinin sıfıra indirilmesini hedeflemektedirler. Bu hedef doğrultusunda birçok ülkede aflatoksin B1 limiti 5 ppb ‘den 2 ppb’ye fındıkta Toplam Aflatoksin (B1+B2+G1+G2)= 10 ppb’den, 4 ppb’ye indirilmiştir. Küfler Gıdalarda mikrobiyal faaliyetler, gıda bozulmaları ve/veya gıda zehirlenmelerine neden olabilmektedir. Gıdaların PH’ı, su aktivitesi,toplam asitliği, koruyucuların varlığı, doğal mikroflora, besin içeriği, indirgenme potansiyeli, çevrenin kimyasal ve fiziksel özellikleri, gaz bileşimi, depolama sıcaklığı ve depo bağıl nemi mikroorganizmaların faaliyetlerini etkileyen önemli unsurlardır. 

AFLATOKSİNSİZ FINDIK İÇİN NE YAPILMALI: 

Özellikle, insan gıdası olarak tüketilecek, ham ve işlenmiş tarım ürünlerinin miktarı kadar kaliteli ve güvenilir olması da gerekmektedir. Ülkemizin geleneksel ihraç ürünleri arasında yer alan ve büyük ekonomik değere sahip olan fındığımızın hak ettiği değeri bulabilmesi , ihracatının sürdürülebilir olması, Türk fındığı kalitesinin ve itibarının zedelenmemesi için fındıkta aflatoksin oluşumu mutlaka engellenmelidir.

Fındık Tarım Takvimi - 2

SAYIN FINDIK ÜRETİCİLERİ: 

Bir yıllık emeğinizin karşılığını almak üzere olduğunuz bu günlerde fındığınızı pazara daha kaliteli ulaştırabilmeniz dolayısıyla ülkemiz fındığının hak ettiği değeri bulabilmesi, ihracatının devamlılık göstermesi için; Fındık Hasattın da Aşağıdaki hususlara dikkat etmelidir. 

1-Hasat mevsiminden en az 5-10 gün önce fındık bahçelerindeki yabancı otları temizlemelisiniz. 
2-Bahçede bulunan ve farklı zamanlarda hasat olgunluğuna gelen, farklı çeşitleri ayrı ayrı hasat ediniz. 
3-Hasatı, yerden ve fındıklar tam olgunlaştıktan sonra yapınız. Çünkü olgunlaşmadan hasat edilen fındıklar hem çabuk bozulacak hem de randımanı düşük olacaktır. 
4-Hasat olgunluğuna gelip kendiliğinden yere dökülen fındıkları diğerlerinin de dökülmesini beklemeden toplayınız. 
5-Hasat ettiğiniz fındıkları jüt çuvallar içerisinde, aynı gün harmana getiriniz, kesinlikle naylon çuvallar içinde ve sıkışık bir vaziyette bahçede bekletmeyiniz. Çünkü bunun sonucunda küflenme ve çürüme başlar. 
6-Harmana getirdiğiniz zuruflu fındıkları büyük yığınlar ve kalın tabaka oluşturacak şekilde yığıp bekletmeyiniz. 
7-Zuruflu fındıkları toprakla temas ettirmeyip, yağmurdan koruyunuz. Ancak kızışma olmaması için de fındıkların üzerine örttüğünüz naylon örtüleri, yağmur nedeniyle uzun süre havasız bırakmayınız. 
8-Zuruflu fındıkları; beton harmanlara 15-20 cm kalınlığında serip 4-5 saatte bir çevirerek, güneşte 1-2 gün soldurulduktan sonra patoza veriniz. 
9-Fındığı verdiğiniz patozun fındıkları zurufundan tam olarak ayırmasına fakat fındık kabuğuna zarar vermemesine dikkat ediniz. 
10-Zurufundan ayrılmış dane fındıkları; hafif meyilli ve temiz beton harmanda kurutunuz, eğer harmanınız beton değilse fındığınızın toprakla temasını önlemek için jüt tente veya bez kullanınız. 
11-En fazla 5 cm kalınlıkta beton veya jüt tente üzerine sererek kurumaya bıraktığımız dane fındıkları yağmurdan korumak için üzerine örteceğiniz naylon örtüyü direkt fındığın üzerine değil, en az 30-40 cm yükseklikte yaptığınız çardağın üzerine örtmelisiniz. 
12-Tam olarak kuruttuğunuz kabuklu dane fındıkların içindeki patozun kırdığı iç fındıklarla yabancı maddeleri seçiniz, çünkü bu maddelerin dayanıklılık süresi az olduğu için küflenecektir. 
13-Kuruyan fındıkları iyice soğuduktan sonra, sabah erken veya akşam geç saatte jüt çuvallara doldurunuz. Naylon çuvallara fındık koyulduğunda kızışma yapmakta, bunun sonucunda da küflenen fındıklarda kanser yapıcı etkisi olan aflatoksin maddesi oluşmaktadır ki bu madde hem fındığınızın kalitesini hem de insanların sağlığını etkileyecektir. 
14-Kuruyan kabuklu fındığınızı hemen pazara götürmeyecekseniz temiz, rutubetsiz ve havalandırma özelliğine sahip bir depoda muhafaza ediniz. Fındığınıza göstereceğiniz ilgi ve özenin gelirinizi bir kat daha artıracağını unutmayınız. 

EYLÜL: Harman zamanı geciken bazı yörelerde, ürünü sonbahar yağmurlarından iyi korumak gerekmektedir. Erken kurutulamayan veya naylon örtü altında uzun süre kalan fındıkların zarar görmemesi için gerekli tedbirler alınmalıdır. Fındık hasadı tamamlandıktan sonra, fındık filiz güvesi mücadelesi de yapılmalıdır. Bunun için yaprakların altında orta damar ile yan damarların birleştiği üçgen girintilerde kahverengi lekeler bulunup bulunmadığına bakılmalı, baktığımız 100 yaprağın 15’ inden fazlasında araz görülüyorsa ilaçlama yapılmalıdır. 

EKİM Fındıklar toplanıp, harman alınmış, çoğu üretici ürününü pazara götürüp bir yıllık emeğinin karşılığını da elde etmiştir. Sıra gelecek yılın ürününü daha da artırmaya, en azından devam ettirmeye gelmiştir. Çünkü Ekim ve Kasım ayları gelecek yıl ürününe hizmet etme aylarıdır. Bunun içinde budamaya önem verilmelidir. Öncelikle fındık dalları ayıklanmalı kurumuş, kırılmış veya verimden düşmüş dallar hatta ocaklar çıkarılarak yerleri yeni genç kök sürgünlerine bırakılmalıdır. Bu arada gereksiz kök sürgünleri de ayıklanmalıdır. Bu aylar içerisinde kışlık gübre adı verilen fosforlu ve potasyumlu gübrelerin toprağa verilme zamanı da Ekim-Kasım aylarıdır. 

Genellikle 3 yılda bir verilen fosforlu gübrelerde, ocakların çevresinde dal izdüşümüne(dalların altına) gelecek şekilde 10-15 cm derinlikte açılacak 20-30 çukura atılarak kullanılmalıdır. Yine Mayıs böceği larvaları ile ilaçlı mücadele de eylül-ekim aylarında yapılır. Bunun için 50x50 cm ‘lik çerçeve ile bahçenin araz görülen 16 ayrı yerinde işaretleme yapılır, buralar 25 cm derinliğinde kazılır bir örtü üzerine alınan toprak incelenerek 1m ² de (4 çerçeve alanı) 3 adet larva varsa toprak ilaçlaması yapılmalıdır. 

KASIM : Kış mevsiminin başlangıcı sayılan Kasım ayında havaların uygun olduğu zamanlarda, fındık bahçelerinde ayıklama işlerine devam edilir. Yine kışlık (fosforlu) gübre verilmesi geciken yörelerde bu işler tamamlanır. Fındığın iyi gelişip bol ürün verebilmesi için yetiştiği toprağın ph’ nın 5-7 arasında olması gerekmektedir. Bu ay, toprak ve yaprak analizlerinin sonucunda bahçemize tavsiye edilen kireç, fındık ocaklarının dal izdüşümlerine serpildikten sonra 5-10 cm derinlikte çapalanarak toprağa karıştırılıp verilir. Bahçeye tavsiye edilen kışlık gübrelerle kirecin aynı anda verilmemesi tavsiye edilmektedir. Mayıs aylarında mücadele edilen virgül koşnili ile bu ayda da ilaçlı mücadele yapılabilir. Öte yandan kurumuş dallar toplanırken dalkıran ile de mücadele edilmiş olur. Kışı bol yağışlı geçen yörelerde çiftlik gübresi bu aydan mart ayına kadar verilebilir. 

Unutulmamalıdır ki en iyi gübre çiftlik gübresidir ve toprağa gerekli olan hemen her çeşit besin maddesi bu gübrelerde vardır. Kasım ayı işlerin azaldığı ay ise de fındık üreticisi kışlık odununu, ahırındaki hayvanlarının altının kuruluğunu temin edebilmek için bahçesinden çıkamayacaktır. Toprağa gübre verirken;ocak diplerine serpip bırakılmamalıdır. 

ARALIK :  Fındık üreticisinin işlerinin en az olduğu dinlenmesi gereken aydır bu ay. Ama nasıl dinlenebilsin? Fındık dallarında püsler irileşmiş, karanfillerin tomurcukları şişmiş ve tam patlamaya hazır, yer yer kırmızı uçları görülmektedir. Fındık bitkisi duruyor, dinleniyor mu ki, üretici oturabilsin, dinlenebilsin. O da, gelecek yılda daha iyi ürün alabilmek için uygun bulduğu zamanlarda yine bahçesindedir. Örneğin toprak ve yaprak analizlerinin sonuçlarına göre diğer aylarda zaman bulamamışsa kirecini verir, çitlerini, hendeklerini onarır... Durmak yoktur fındık bitkisinde de üreticisinde de. Hep çalışır, çalışır, çalışır... Ürününüz bol, kazancınız güzel ve bereketli olsun.

Fındık Tarım Takvimi

FINDIK TARIM TAKVİMİNDE YAPILACAK İŞLEMLER: 

Modern tarım tekniklerine uygun olarak fındık ürününe uygulanması gereken zirai faaliyetler aylar itibariyle aşağıya çıkarılmıştır. 

OCAK: Bu ayda, dişi çiçekler diğer adıyla karanfiller fındık dallarında kendilerini göstermeye başlarlar. Pulcuklarla örtülü bir tomurcuğun ucundan çıkan, çeşitlere göre kırmızı, bordo ve pembe renklerde değişen kıl gibi ince uzantıları olan bu dişi çiçekler, ileride birer fındık çotanağı olacaklardır. Bol ürün alınmak isteniyorsa, bu karanfillerin sağlıklı olmaları ve soğuklardan etkilenmeden döllenmeleri gerekir. Bu bakımdan, kış aylarında veya sonrasında gelen geç ilkbahar donlarına karşı bu aylarda önlem alınmalıdır. Bunun içinde, genellikle mart ayı sonlarına kadar, bahçe içinde kolay yanıcı, sis veya duman veren, çalı-çırpı veya diğer yanıcı materyal temin edilerek hakim rüzgarların geldiği yönlere yığılmalıdır. Bunlar don tehlikesi baş gösterdiğinde, gaz yağı gibi kolay yanıcı maddelerle tutuşturularak fındık bahçeleri dondan korunabilir. Yine bu ayda tomurcuklar patlamadan önce Virgül koşnili ile ilaçlı mücadele yapılır. Ayrıca, özellikle kumlu topraklarda görülen Dalkıran zararlısı ile kültürel mücadele için de bulaşık ve kurumuş dallar toplanarak yakılabilir. Bu işlem gelecek aylarda da sürdürülür. 

ŞUBAT: Fındıklarda dişi çiçekler yani karanfiller iyice olgunlaşmışlar, erkek çiçekler diğer adıyla püslerde fenerlenmeye yani çiçek tozlarını yaymaya başlamışlardır. Özellikle yağış olmadığı hele de hafif hafif esen rüzgarlı günlerde fındık bahçeleri sapsarı bir tül gibi görünmeye başlar. Bu, sarı renkli çiçek tozlarını rüzgarlarla uçarak karanfillere ulaşması ve döllenmeni başlayacağının işaretidir. Havalar bu ayda ne kadar güzel geçer, ne kadar içek tozu uçuşur ve karanfillere ulaşırsa ve döllenme ne kadar iyi olursa, o yıl ürün de o kadar bol olabilecek demektir. Elbet iyi ve bol ürün almak için, döllenen karanfilleri de iyi beslemek gerekir. Bunu için yanmış çiftlik gübresini bu adan itibaren verilmelidir.3-4 yılda bir kullanılan çiftlik gübresi ocakların çevresine dal izdüşümüne (dalların tam altına) gelecek şekilde 25-30 kg kadar ve kesinlikle toprağa karıştırılmak suretiyle verilmelidir. Unutulmamalıdır ki bir ton yanmış çiftlik gübresinde 5,5 kg azot, 2,5 kg fosfor, 5,5-6 kg potasyum ve diğer bazı bitki besin maddeleri bulunmakta, ayrıca verilen toprakların yapısını da iyileştirmektedir. Bu sıralarda, zarar yapmaya başlayan kozalak akarı’ nı ve kışı kozalak içinde geçiren filiz güvesi’ ni yok etmek için kozalakların elle toplanarak yakılması oldukça yararlıdır. İyi bir gübreleme; daha çok ürün, daha bol kazanç demektir. Kullandığımız çiftlik gübresi yanmamış ise , Bahçemizin gübreden yeterli faydayı görmediği gibi ısırgan, böğürtlen gibi yabancı otlarla da bulaşabileceği unutulmamalıdır. 

MART: Bir yandan; ” Mart’ın kapıdan baktırıp, kazma-kürek yaktırdığı” soğuklar zaman zaman görülürse de havaların da toprağın da artık ısınmaya başladığı, diğer bir deyişle canlıların kıpırdanmaya başladığı aydır mart ayı. Mart ayında bütün tabiatın canlıların uyandığı hareketlendiği zamandır. Artık bitkilerin ihtiyacı olan besin maddeleri yani gübre toprağa verilmelidir. Özellikle azotlu gübrelerin tavsiye edilen miktarının yarısı bu ay içinde, çiftlik gübresinde olduğu gibi, dal izdüşümlerine serpildikten sonra 5-10 cm derinlikte çapalanan toprağa karıştırılır. Yalnız gübre verilmeden önce toprak analizleri yaptırılıp gübreyi ona göre vermekle, eksik veya fazla gübreleme önlenmiş olur. Gübrelerin çapalanarak toprağa karıştırılması ile hem gübrenin yararı sağlanmış; hem de kışı toprakta geçiren çeşitli zararlı böceklerle kültürel mücadele edilmiş olur. Çeşitli tomurcukların arasına girerek kozalak veya fındık gülü adı verilen Fındık Kozalak Akarı zararlısı ile ilaçlı mücadeleye de havaların sıcak gittiği yıllarda yine bu ay sonlarında, yeni sürgünlerde dipten itibaren üçüncü yaprak geriye devrildiğinde ilaçlı mücadeleye başlanır. Fındık Yaprak Deleni ile ilaçlı mücadele de yine bu ayın başlarından itibaren, larvaları galeri açmadan önce yapılır. Bu ayda ilkbahar geç donlarından erken yeşillenen bahçelerde zarar görmemelerine karşı önlemler alınmalıdır. Bu arada kıştan zarar görmüş sürgün ve dalların ayıklanmasına yine devam edilir. Yazlık (azotlu) gübrelerle, ahır gübrelerinin ocakların dibinden 50-60 cm uzaklıkta, dalların altına gelecek şekilde serperken, mutlaka çapalanmalı ve toprağa karışması sağlanmalıdır. 

NİSAN: Fındık dalları artık yeşermeye, bahçeler yemyeşil bir örtüye bürünmeye başlamıştır. Fındık çotanakları da bu aydan itibaren belirmeye başlar. Genelde fındık bahçelerinde Fındık Kozalak Akarı ile ilaçlı mücadelenin yapılabildiği dönem bu aydır. Ocak başına ortalama 30 kozalak var ise yeni sürgünlerde dipten itibaren 3. yaprak geriye devriliyorsa derhal ilaçlanmaya başlanmalıdır. Böylece Fındık Filiz Güvesi ile de mücadele edilmiş olur. Çünkü, fındık filiz güveleri de kışı kozalakların içinde geçirirler ve ilkbaharda yeni gelişen tomurcuklarla sürgünlerde galeri açarak kurumalarına neden olurlar. İlaçlama 15 gün sonra tekrarlanırsa daha iyi sonuç alınır. İlaç atılan bahçelere 30 gün süre ile hayvan sokulmamalıdır. 

Son yıllarda özellikle urlu ve şekilsiz iç fındık zarar şekliyle tanınan ve halk arasında pis kokulu böcek olarak bilinen Fındık Yeşil Kokarcası zararının yoğun olduğu bahçelerde kışlamış erginlere karşı İlaçlı mücadele Nisan ayının ikinci yarısında yapılır. Sabahın erken saatlerinde 10 ocak silkelenmeli ve en az 1 kışlamış ergin düşerse ilaçlama dekara 8-10 lt su atılarak yapılmalıdır. Azotlu Gübreleme geçmişse, bu ay içinde de kullanılabilir. Unutulmamalıdır ki, doğan fındığı dalda tutmak ve onu beslemek insanların elindedir. Zirai mücadelede başarı; hedef zararlıya etkili ilacın önerilen dozda ve zamanda kullanılmasıyla mümkündür. Fındık başladığı bu ayda fındığın zararlıları da zarar vermeye başlamışlardır. Bu bakımdan mayıs ayındaki zararlı mücadelesine önem verilmelidir.




MAYIS : Tüm canlıların kış uykusundan çıkıp faaliyete geçtiği, bu ay fındık çotanaklarının irilip dane içlerinin oluşmaya başladığı bu aylarda fındığın zararlıları da fındığa zarar vermeye başlarlar. Bir çiftinin yaklaşık 200 meyveye zarar veren, fındığın en yaygın zararlısı olan Fındık Kurdu ile mücadele danelerin mercimek iriliğine ulaştığı bu ayda yapılır. Bunun için; sabahın erken saatlerinde dallar 3x3,5 metre boyutunda beyaz bir beze silkelenerek Fındık Kurdu erginlerine bakılır. Eğer her 10 ocak da en az 3 ergin böcek düşüyorsa kesinlikle ilaçlama yapılmalıdır. Fındık kurdu için çok çeşitli ilaçlar varsa da; gerek çevreye ve özellikle kuşlarla arılara zarar vermemek için sulandırılabilir ilaçlar kullanılmalıdır. İlaçlama ocağın tacını aşmayacak ve yaprakların altlarını kaplayacak şekilde yapılmalıdır. İlaçlanan bahçeye üç hafta hayvan sokulmamalıdır. Tavsiye edilen azotlu (yazlık) gübrenin ikinci yarısı bu ayın sonlarına doğru ilk yarısındaki gibi (mart ayında) uygulanır. Fındık bahçelerinde; yapraktan verilen mikro (iz) element içeren yaprak gübreleri, mayıs- temmuz ayları arasında 15-20 gün ara ile 2-3 defa uygulanmakta olup, ilk uygulamasına ise bu ayın sonlarına doğru başlanılmaktadır. İlaçlama yapılan bahçeye belirtilen süre içinde hayvan sokulmamalı ve bahçedeki meyveler iyice yıkanmadan kesinlikle yenmemelidir. 

HAZİRAN: Yazın başlangıcı sayılan bu ayda daneler gelişip çotanaklar irilmeye başlamıştır. Üretici bahçesini gezerken bir yıllık çabasının karşılığı olan daldaki bu çotanaklara bakarak o yıl ürününün ne kadar olacağını tahmin eder, buna göre de kazancını hesaplamaya başlar. Bahçede ısırgan, böğürtlen gibi yabancı otlara karşı herbisit (yabancı ot ilacı) uygulaması bu ay sonlarına doğru yapılır. Fındık ocaklarındaki dip sürgünleri şayet sonbaharda temizlenmemişse bu ayda da temizlenebilir. Fındık dallarında bitki öz suyunu emerek beslenen ve bitkinin zayıf düşmesine hatta kurumalara neden olan fındık kahverengi koşnili’nin hareketli 1. dönem larvalarına karşı yapılan ilaçlı mücadelede başarı sağlanmaktadır. Haziran ayı sonlarına doğru (Yumurtadan çıkışın tamamlanmasına yakın) ilaçlı mücadele yapılmalıdır. Son yıllarda büyük yayılım göstererek üreticilerin de yoğun şikayetine neden olan bu zararlıyla İlaçlı mücadeledeye başlamadan önce bahçeden tesadüfen alınan 10 ocaktan işaretlenen 3er bulaşık sürgün yani toplam 30 sürgünün her birinde 5 c Başarılı bir ilaçlama için tüm yaprak, dal ve sürgünlerin tamamen ilaçlanması gerekir. Bu ayda ayrıca dalkıran zararlısıyla da ilaçlı mücadele yapılır. Zararlıyla bulaşık bahçelerde haziran ayının ikinci yarısında bahçe gezilir dallarda galeri açmaya başlanmış ergin dişi böceklerin çıkardığı taze odun talaşı görüldüğünde ilaçlamaya başlanmalı ilk ilaçlamadan 15-20 gün sonra ikinci ilaçlama yapılmalı. 

TEMMUZ : Fındık üreticisinin gözlerini fındık dallarından ayıramadığı sevinçli, umut dolu olduğu bu ayda; fındık içleri meyveyi doldurmuş, kabukları da iyice sertleşmiştir. Yağışların az olduğu bazı yıllarda, kuraklık baş gösterebilir. Fındık bahçelerinin bu olumsuz şarttan etkilenip, bitkinin su dengesinin bozulmasına dolayısıyla, meyve içinin iyi teşekkül etmemesi ile hasat önü dökümünün artmasına sebep vermemek için, imkanlar elverdiğince bahçeler sulanmalıdır. Artık,fındıkları toplanması yaklaşmıştır. Bahçelerde hasat önü temizliği, evde, harmanda araç-gereç onarımları ve eksiklerin giderilmesi, harman yerinin hazırlanması gerekir. Fındık kokarcası’ nın nimf yoğunluğu fazla ise İlaçlama yapılabilir. Bunun için nisan ayında belirtilen ilaçların her hangi biriyle (değişik olması tavsiye edilir) dekara 50 lt su atılarak nimf ilaçlaması yapılır. İleride uygun ve yeterli gübre kullanmak amacıyla analiz yaptırmak için yaprak örneğide bu ayın ikinci yarısı (hasattan 10-15 gün önce) alınmalıdır. Toprak örneği ise gübre verilmeden önce her zaman alınabilir. Gübreleme yapmadan önce; bahçe toprağının ve/veya fındık yaprağının analizi yaptırılarak belirlenen cins ve ihtiyaca göre gübre kullanılmalıdır. Böylece boş yere gübre atılmamış ve toprağın yapısı bozulmamış olur. 

AĞUSTOS: Fındık hasadının yapıldığı, yaşlısıyla genciyle, kadınıyla erkeğiyle tüm bahçelerin şenlendiği bu ayda yediden yetmişe herkes fındığın peşindedir. anlı koşnil var ise ilaçlı mücadele yapılmalıdır. Bir yıl fındıkla yatıp fındıkla kalkan üreticinin emeğinin artık hasat zamanı gelmiştir. Ancak; hasat ederken bir yıllık emeğinin karşılığını tam alabilmesi için, fındığının tam hasat olgunluğuna gelmiş olmasına önem vermelidir. Çünkü tam olgunlaşmadan hasat edilen fındıkların iç randımanı düşer, buruşuk oranı artıp depolanma süreleri kısalmaktadır. Daldan ve dalların silkelenmesiyle yere düşürülenlerin elle toplanmasıyla hasat edilen fındıkların harmanlaması ve depolamasında da kalitenin korunması için belirlenen şartlara uyulması hem üreticinin hem de ülkemiz ekonomisine sağlayacağı katkı unutulmamalıdır .

Hasat, Harman ve Depolama

FINDIK HASATTINDA DİKKAT EDİLECEK KONULAR:

Fındık olgunlaşınca,bir yıl sonraki fındık verimini oluşturacak sürgünlere ve gözlere zarar vermeden dalından el ile toplanmalıdır. Fındıklar uygun arazilerde ocaklar altına bez veya tenteler serilerek silkeleme yöntemi ile yerden toplanabilinir.Bu mümkün olmadığı takdirde silkeleme yöntemi ile yere dökülen fındıklar kesinlik ile anında hemen toplanmalıdır.Yerdeki fındık ertesi güne bırakılmamalıdır.

Toprak ile uzun süre temas eden fındıklarda rutubet ve nem oranı artarak Alfatoksin oluşumu meydana gelir. Fındık yağmurlu havalarda toplanıp ıslak olarak çuvallara konmamalı ve çuvallarda bekletilmemelidir.İlk silkme yöntemi ile daldan düşmeyen fındıkların olgunlaşmasını beklemeli ve bir zaman sonra ikinci bir silkeleme yaparak toplanmalıdır. Fındık toplamada kesinlik ile naylon çuval kullanılmamalıdır.Hara sepet ve jüt çuvallar kullanılarak harmana nakliyesi yapılarak kısa zamanda boşaltılarak harmana serilmelidir. Toplanan fındıklar çuvallara sıkıştırılarak doldurulmamalıdır. Bir yıllık emeğinizin karşılığını almak üzere olduğunuz bu günlerde fındığınızı pazara daha kaliteli ulaştırabilmeniz dolayısıyla ülkemiz fındığının hak ettiği değeri bulabilmesi, ihracatının devamlılık göstermesi için; Aşağıdaki hususlara dikkat etmelisiniz.

1-Hasat mevsiminden en az 5-10 gün önce fındık bahçelerindeki yabancı otları temizlemelisiniz.

2-Bahçede bulunan ve farklı zamanlarda hasat olgunluğuna gelen, farklı çeşitleri ayrı ayrı hasat ediniz.

3-Hasatı, yerden ve fındıklar tam olgunlaştıktan sonra yapınız. Çünkü olgunlaşmadan hasat edilen fındıklar hem çabuk bozulacak hem de randımanı düşük olacaktır.

4-Hasat olgunluğuna gelip kendiliğinden yere dökülen fındıkları diğerlerinin de dökülmesini beklemeden toplayınız.

5-Hasat ettiğiniz fındıkları jüt çuvallar içerisinde, aynı gün harmana getiriniz, kesinlikle naylon çuvallar içinde ve sıkışık bir vaziyette bahçede bekletmeyiniz. Çünkü bunun sonucunda küflenme ve çürüme başlar.

6-Harmana getirdiğiniz zuruflu fındıkları büyük yığınlar ve kalın tabaka oluşturacak şekilde yığıp bekletmeyiniz.

7-Zuruflu fındıkları toprakla temas ettirmeyip, yağmurdan koruyunuz. Ancak kızışma olmaması için de fındıkların üzerine örttüğünüz naylon örtüleri, yağmur nedeniyle uzun süre havasız bırakmayınız.

8-Zuruflu fındıkları; beton harmanlara 15-20 cm kalınlığında serip 4-5 saatte bir çevirerek, güneşte 1-2 gün soldurulduktan sonra patoza veriniz. Bahçelerden toplanan fındıklar arazinin durumuna göre aynı gün veya birkaç gün sonra harmana getirilir ve harmanda 10-15 cm kalınlığında serilerek zurufları kahverengi oluncaya kadar güneşte soldurularak ön kurutma yapılır. Soldurma işleminden sonra fındıklar patozla zuruflardan ayrılarak tenteler üzerinde ince tabakalar halinde güneşte kurumaya bırakılır. Ön kurutma dahil havanın durumuna göre toplam kurutma süresi 15-20 günü bulur. Tabii şekilde ve güneş altında kurutma Türk fındığının lezzetli olmasında önemli bir etkendir

9-Fındığı verdiğiniz patozun fındıkları zurufundan tam olarak ayırmasına fakat fındık kabuğuna zarar vermemesine dikkat ediniz.

10-Zurufundan ayrılmış dane fındıkları; hafif meyilli ve temiz beton harmanda kurutunuz, eğer harmanınız beton değilse fındığınızın toprakla temasını önlemek için jüt tente veya bez kullanınız.

11-En fazla 5 cm kalınlıkta beton veya jüt tente üzerine sererek kurumaya bıraktığımız dane fındıkları yağmurdan korumak için üzerine örteceğiniz naylon örtüyü direkt fındığın üzerine değil, en az 30-40 cm yükseklikte yaptığınız çardağın üzerine örtmelisiniz.

12-Tam olarak kuruttuğunuz kabuklu dane fındıkların içindeki patozun kırdığı iç fındıklarla yabancı maddeleri seçiniz, çünkü bu maddelerin dayanıklılık süresi az olduğu için küflenecektir.

13-Kuruyan fındıkları iyice soğuduktan sonra, sabah erken veya akşam geç saatte jüt çuvallara doldurunuz. Naylon çuvallara fındık koyulduğunda kızışma yapmakta, bunun sonucunda da küflenen fındıklarda kanser yapıcı etkisi olan aflatoksin maddesi oluşmaktadır ki bu madde hem fındığınızın kalitesini hem de insanların sağlığını etkileyecektir.

14-Kuruyan kabuklu fındığınızı hemen pazara götürmeyecekseniz temiz, rutubetsiz ve havalandırma özelliğine sahip bir depoda muhafaza ediniz.

Harman : Fındığınıza göstereceğiniz ilgi ve özenin gelirinizi bir kat daha artıracağını unutmayınız. Sepetlere toplanan fındıklar yörelere göre harar, selek ve hey adı verilen 30-40 kg’lık sepetler ile veya çuvallara doldurulmak suretiyle sırtta ve ulaşım araçları ile harman yerlerine taşınırlar. Bölgede harman yerleri genellikle düz veya hafif meyilli çayırlık ve sert toprak olan yerlerdir. Harmanlarda ön kurutma soldurma dönemi alfatoksinin oluşumun en hassas zamanıdır.Bu dönemde fındıkta bulunan su hareketleri mutlaka kontrol altına alınmalıdır.

Toplaman fındıklar ayni gün harmana getirilmeli ve ince bir tabaka halinde 10- 15 cm kalınlığında serilerek yayılmalıdır.Büyük yığınlar halinde bekletilmemelidir. Ön kurutma ve soldurma döneminde serili fındıklar sık sık duruma göre 2-3 saat ara ile karıştırılarak havalandırılmalıdır. Ön kurutma soldurma sırasında havalandırmak için karıştırılan fındıkların çatlamamasına ve kırılmamasına dikkat etmelidir. Çatlayan ve kırılan fındıklar çabuk çürür, tadı acılaşır ve küfler tarafından kolaylık ile bozularak alfatoksinler oluşur. Fındıklar ön kurutma ve soldurma döneminde yağışlardan 30-40 cm yükseklikte çardak yapılarak korunmalıdır. Fındıkların zurufları kavsakların ayrılması patoz ile yapılacak ise fındıklarda ön kurutma soldurma işlemi mutlaka yapılmalıdır.

Soldurma:Ön kurutma olarak bilinir.Harmanda soldurma dönemi alfatoksin oluşumunda en kritik dönemdir. Toplanan fındıklar ayni gün içerisinde harmana getirilerek harmana 10-15 cm kalınlığında ince bir tabaka halinde serilmeli yayılmalıdır.Serilen fındıklar hava durumuna göre sık sık karıştırılarak havalandırılmalıdır.Fındıklar büyük yığınlar halinde bekletilmemelidir. Soldurma ve fındık kurutmalarında havalandırma karıştırılmalarında ağaç ve tahta tırmıklar kullanılmalıdır.Fındıkların kabuk çatlamalarına ve kırılmalarına neden olunmamalıdır.Kabukları çatlayan fındıklar çabuk çürür,acılaşır ve küfler tarafından kolaylıkla bozulur. Fındıklar harmanda soldurma işlemlerinde yağışlardan korunması için çardak yapılarak korunmalıdır,ıslanması korunmalıdır.

PATOZUN ÖZELLİKLERİ:

Fındıkların patoz(Fındık Ayıklama Makinesi) den geçirirken kabuk çizilmemelerine,kırık ve çatlakların oluşmamasına çok dikkat etmelidir. Fındık kabuklarının büyüklüğüne ve fındığın çeşidine göre patoz elekleri uygun elek ile değiştirilmelidir. Patoz iyi ayarlanmalı fındık kabuklarını kırmamalıdır.Kırılarak kabuğundan ayrılan iç fındıklar(harman içi) dane fındığın içinden ayıklanmalıdır.Çünkü iç fındıklar küflerin oluşmasına ve bulaşmasına neden olmakta,dolayısı ile sağlam fındıkların kalitesini bozmaktadır. Fındık patozlama işi bitiminde patoz temizlenerek yağlama işlemleri yapılarak kapalı yerde korunmalıdır. Harman yerine getirilen fındıklar 3-5 gün yığın halinde bekletilir. Daha sonra tırmık ile harman alanına 10-15 cm kalınlıkta bir tabaka halinde serilir. Güneşli havalarda tahta kürek veya tırmık ile her gün karıştırılarak 3-5 gün kurutulur. Belli bir miktar kuruyan bu fındıklar patoz denilen fındık ayıklama makinesina verilmek suretiyle zuruflarından ayrılırlar.

FINDIĞIN HARMANDA KURUTULMASI.

Ayıklanan bu fındıklar toprak harmanlarda bez, beton harmanlarda jüt ve bez tente kullanılarak 2-4 cm kalınlıkta serilirler Zurufundan ayrılan dane fındıklar hala yüksek nem içermektedirler.Bu yüksek nemin en fazla iki gün içerisinde % 5 nem derecesine kadar kurutulmalıdır. Patoz dan yeni çıkan tane fındıklar basit kurutma makinelerinde 20-25 saat içerisinde kurutulabilinir.Ancak kurutma sıcaklığı 40 C’ sıcaklığı geçmemelidir.Yüksek sıcak da fındık ani su kaybından dolayı tat ve kalitesi düşer.Fındık normal sıcaklık derecelerinde kurutulmalıdır. Fındığı kurutulacak harman temiz sert toprak ve beton düz veya biraz meyilli zemin üzerinde fındık güneşte kurutulmalıdır.Fındıkların toprak ile teması önlenmelidir.fındıklar jüt veya bez tente üzerine serilerek kurutulmalıdır.

Fındık naylon zemin üzerine serilmemelidir. Fındıkların yağmurdan ıslanmaması için fındık ile örtü arasında en az 25-30 cm boşluk olacak şekilde çardak çadır yapılmalıdır.Fındığın üzerine direk doğrudan naylon örtü serilmemelidir.Fındık tarımında asla naylon malzemeler kullanılmamalıdır. Kurutma sırasında fındıklar sık sık ağaç tahta tırmık ile karıştırılarak havalandırılmalıdır.Fındıkların kırılmasını ve çatlamasına neden olacak hareketlerden kaçınmalıdır.fındığın üzerinde oturulmamalı ve yürünmemelidir. Kurutulan fındıkların içerisinde bulunan dal,yaprak taş ve diğer yabancı maddelerden ayıklanmalıdır. Harmanda kuruyan fındıkların çuvallara alınması günün serin akşam saatleri seçilmeli,fındığın soğuması beklenmelidir.Sıcak fındıklar asla çuvala alınmamalıdır.Fındığın taşınması ve depolanmasında jüt ve bez çuvallar kullanılmalıdır.

Güneşli havalarda her gün 2-3 defa tırmık ile karıştırılarak kurumaları sağlanır. Bu şekilde 3-4 gün kuruyan fındıklar vantilatörden geçirilmek suretiyle toz, toprak, zuruf parçalarından ve içi boşlarından ayrılır. Bu şekilde temizlenen fındıklar tekrar harman yerine serilerek içlerinde bulunan taş, toprak gibi sert ve yabancı cisimler alınır.

FINDIĞIN DEPOLANMASI VE DEPONUN ÖZELLİKLERİ:

Fındığın depolanmasında amaç fındığın kalitesini iyi korumaktır. Fındığın küflenmesini,renk tat lezzet ve aroma kalite kaybını önlemektir.

1- Depo olarak kullanılacak olan yer serin, kuru ve havalanabilir nitelikte olmalıdır. Bu şartlarda fındık en fazla 1 yıl özelliği bozulmadan muhafaza edilebilir. 1 yıldan daha uzun bir süre muhafaza için ısının 2-4.5 C ‘de ve nisbi rutubetin %55-60 arasında olması gereklidir. Isının yükselmesi acılaşmaya, nisbi nem oranının artmasın da küflenmeye yol açmaktadır.

2-Depo doğrudan güneş ışığı almamalı,nem yapmamalıdır.

3-Depo taban su baskınlarına karşı yerden yüksek tabanlı olmalıdır.

4-Depo üstü tavan ve çatılar akmayı,sızmayı önlemeli.sıcaklık değişimlerinde etkilenmeyi önleyecek şekilde yalıtımlı olmalıdır.

5-Deponun içerinden geçen su ve kanalizasyon boruları lavabo olmamalıdır.

6-Depo sıcaklığı 5-10 C’ derece olmalı,deponun ideal nemi % 70’in üzerinde olmamalıdır.

7-Deponun giriş ve çıkışlarında ilaçlı dezenfekte çukurları olmalı hijyenik ortam sağlanmalıdır.Giriş ve çıkışlar kontrollü olmalıdır.

8-Deponun kapı ve pencereleri zararlıların girişini önleyecek şekilde olmalıdır.

9-Fındık konulacak depolara önceden zararlılara karşı ilaçlanmalı ve temizlenmelidir. Ayrıca depolara böcek ve fare girişi engellenmeli düzenekler havalandırmalar yapılmalıdır.

10-Depo tabanı ızgaralı olmalıdır.Fındık çuvalları bu ızgaralar üzerine en fazla 10 çuval üst üstte konulmalıdır.

11-Depolanan fındık çuvalları ile duvar arasında ve istifler arasında en az 10 cm uzak mesafe olmalıdır.Çuvallar duvara temas etmemelidir.

12-Yığın halinde ve çok sayıda çuvallar üst üstde konularak depolanma yapılmamalıdır. Özellikle yığın halinde depolanan fındıklar havasız kalacağından küf oluşması meydana gelir fındığın kalitesi bozulur.Ayrıca aşırı basınç fındığın korucu zarlarına zarar vererek fındığın tadını lezzetinin acılaşmasına neden olur. Aflatoksinlerin oluşmasına ortam hazırlanılmış olunur. Aflatoksin fındığın kalitesini bozmakta ve besin değerini düşürmektedir.Kalitesi bozuk fındığın ihracatı yapılmadığında ülke ekonomisi zarar görmektedir.Dış ülkelerde Ülkenin ticai itibarı düşmekte olup,bu durumda fındık üreticisinin geliri azalmaktadır. Fındık üreticileri Aflatoksini önlerlerse,geleceğini garanti altına almış olurlar, Fındık üreticilerin geleceği için fındığın geleceği önemlidir.